Diyabet ve ampütasyon

Diyabet ve ampütasyon

Serdar Esentürk avatarı

Diyabetin vücutta gösterdiği izlenimleri önceki yazılarımızca sıkça ele aldık. Buna bağlı diyabetin sinsi seyreden belirtiler gösteren kronik bir hastalık olduğu ve bu belirtilerin çoğu durumda geç fark edilmesi üzerine major komplikasyonlara neden olduğunu söyleyebiliriz. Bu yazımızda diyabetin major koplikasyonlarından biri olan ampütasyonları konu alıyoruz.

Ayakların günlük kontrolü özellikle de diyabetli bireylerde önemlidir. Nitekim bunun temel sebebi diyabete bağlı oluşan sinir hasarlarının (nöropati) ayak üzerinde gelişen sorunlara karşı uyarı sağlayamamasıdır. Dolayısıyla hemen hemen her tabip ve podolog muayenesinde ayakların günlük olarak kontrol edilmesi gerektiği sürekli olarak vurgulanır. Olası ya da erken dönemde fark edilen bulgular ileri boyutta ayak sorunlarına neden olmadan tabip ya da podologların koruyucu yaklaşımlarıyla çözüme kavuşabilmekte, sıkça rastlanan diyabetik ayak yaralarının oluşumuna karşı önlem alınabilmektedir. Peki bu durumda ampütasyonların rolü ne?

Ampütasyonlar; fark edilmeyen, darbe ya da baskıya maruz kalan ayaklarda gelişen ülserasyon durumlarının ilerlemesiyle uzuv kaybının yaşanmasıdır. Bu doğrultuda ampütasyona ulaşan çoğu vakanın tedavide geç kalınmasıyla ya da daha önce planlanan koruyucu girişimlere uyum sağlanmaması sonucu geliştiği gözlenmektedir. Bu noktada ampütasyon riski olan bireylerin doğru bilinçlenmesi ve tabip/podolog kontrolünde planlanan tedavi planına uyum sağlamaları son derece önemlidir.

Ampütasyonlar neden gerekli olabiliyor?

Ayakta gelişen yaralar genelde diyabete bağlı ortaya çıkan Periferik Damar Hastalığı ve sinirlere etki eden Diyabetik Nöropati‘nin eşlik etmesiyle fark edilmediğinde çok kısa sürece enfeksiyonlu ve ülserasyon durumlarına ulaşabilir. Yaraya uygulanan tedavi planı enfeksiyonu ve ülserasyonu kapatmakta geç kaldığı durumlarda sonuç veremeyebilir ve gangren olarak isimlendirilen kalıcı doku kayıplarına neden olabilir. Tablonun yayılım göstermemesi, olası kemik iltihaplarına ulaşmaması amacıyla tabip kontrolünde ampütasyonların uygulanması tercih edilip uygulanır.

Diyabete bağlı ampütasyonlar çoğunlukla ayak parmakları, ayaklar ve bacaklarda yaşanmaktadır. Bu durum dolaşım sorunlarının vücutta ilk izlenimlerini kalbe en uzak nokta olan ayakları etkilediğini göz önüne koyuyor.

Diyabet hastalığında ampütasyon riskini önlemek için temeldeki ilk adım kan şekerini kontrol altına almaktır. Dolayısıyla kan şekerini yönetmenin başlıca adımları bulunmaktadır:

  • Yağsız et, meyve ve sebze, lif ve kepekli tahıllarla donatılmış iyi bir diyet programına sahip olun.
  • Şekerli meyve suyu ya da soda tüketiminden kaçının.
  • Stresi azaltın.
  • Günlük olarak en az 30 dakika egzersiz programı uygulayın.
  • Sağlıklı kilonuzu ve kan basıncınızı koruyun.
  • Kan şekerinizi düzenli olarak ölçün.
  • İnsülin ve diğer ilaçlarınızı tabip tarafından önerilen şekilde alın.

İyi bir ayak bakımı ile ayağın fiziki yapısını sağlıklı tutabilir, ampütasyon riskini azaltabilirsiniz:

  • Ayaklarınızın günlük kontrolünü sağlayın. Kızarıklık, şişlik, morarma ya da renk değişimleri yönünden ayağınızı değerlendirin.
  • Ayağınızı yakından görmek için ayna kullanın.
  • Ayaklarınızın kontrolünde zorlandığınız noktalarda başkalarından destek alın.
  • Bir tüğ ya da benzeri bir nesne ile ayağınızın duyu değerlendirmesini belirli aralıklarla yapın.
  • Ayağınızın sıcağı ve soğuğu hissedebilme özelliğini değerlendirin.
  • Elastik bantları bulunmayan, temiz ve ince çorapları giyin. Ayağınız diyabet yönünden sorunlar barındırıyorsa gümüş çoraplar tercihiniz olmalıdır.
  • Ayakta yaşanan karıncalanma, uyuşma ve yanma gibi belirtileri mutlaka bir tabip ya da podoloğa bildirin.
Total
1
Paylaşım
8 yorum
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı
Podoloji 8'inci yılında!

Podoloji 8’inci yılında!

Sonraki Yazı
Paronişi (Dolama) ve batık enfeksiyonu ayrımı

Paronişi (Dolama) ve batık enfeksiyonu ayrımı

İlgili Yazılar